Kayıbım. Vakit kaybıyım. Belki değilim içimde biyerlerde çok iyi bi insanım. Çok sevgi dolu ve sevilmeye değer. Peki kim görüyor? Kimse . Yahu bir insanı anası babası dahi sevmez mi? Sevmiyorlar işte. Belki seviyorlar ama ilgilenmiyorlar ama umrumda değil. Sevilmek istemenin nesi kötü? Biraz anlayış beklemenin falan . O zıkkımlar falan işte.
Bir öğretmen hakkında yazmak istedim. Herşeyimizi bildiğini ve bizinle ilgilendiğini sanan ama sadece hayal kırıklığı olan bi adam hakkında. Okuldaki diğer öğrenciler onu sever. Ben ondan nefret etmiyorum ama iğreniyorum. Kimseye söylemediğim bazı şeyleri onunla paylaştım. Öğretmen ya amk . Anlar dedim, yardım eder falan etti mi? Tabikide hayır. Hepsine gitmiş biri olarak söylüyorum psikologlar,öğretmenler anneler babalar ve psikiyatristlerin hepsi gereksiz. Hepsi yalancı. Çok az insan anlıyor insanın içini. Umursamıyor kalanları zaten. Çok da umrurumda. Cehennemin dibine kadar yolu var herkesin. Benim kendi kafamada bir sürü arkadaşım zartım zurtum var. Çok da gerekli değil dünyanın geri kalanı. Ben bana yetiyorum . Bazen keşke biri daha olsa diyorum. Destek olsak beraber olsak. Sevgili değil bahsettiğim şey. Ama bende dahil insan oğlu bencil. Hemde çok bencil. Ama hiçbirine ihtiyacımız yok.
Her kalp bir büyük dünya
Ve bir kalp kırıldığında
Hayata dair ne varsa üzerinde o dünyanın başlar yok olmaya
Diyor ya kraliçe. Dünyamı düzenli olarak yıktığından insanoğlu iğreniyorum. Hepsinden. Dokunulmaya dayanamıyorum. Benimle çok konuşulmasına da mutlak sessizliğe saygı duyuyorum ancak bir süre sonra boğazımda biriken çığlıklarla yok etmek istiyorum. Boğazımı yırtarcasına haykırmak küfür etmek istiyorum. Şişeleri kırmak , yastıkları parçalamak her şerefsiz insanın başına bi kurşun sıkmak istiyorum.